Vekaletname

Vekalet; şekli koşullara bağlı ve karşılıklı güvene dayalı bir sözleşmedir. Vekaletnamelerde yapılacak işlemin niteliği açıkça tanımlanmış olmalı duraksamaya ve kuşkuya yer vermemelidir.
 
Vekaletname düzenlemeye yetkili kurum ülkemizde noterlerdir. Yurtdışında yaşayan yurttaşlarımız için Türk Elçilik ve konsolosluklar vekaletname düzenleyebilirler.
 
Bunun dışında yabancı Devletler tarafından kendi iç hukukuna uygun olarak yetkili makamlarca vekaletname verebilir.
 
Vekaletnamelerde Aranacak Hususlar : 
 
Noterlik ve konsolosluklarımızca düzenleme şeklinde yapılmış olmalı ve düzenleyen noterin/konsolosun adı, adresi ile imza ve mührü, düzenleme yeri, tarihi ve yevmiye numarasını içermelidir.
 
Vekalet verenin kimliği; nüfus cüzdanı, pasaport veya avukat ise avukatlık kimlik belgesine göre düzenlenmiş olmalı, T.C. Kimlik numarasını içermeli ve adresi belirtilmelidir.
 
Vekalet verenin son durumunu yansıtır biçimde yeni çekilmiş, kimlik teşhisine elverişli, vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış olmalıdır. Fotoğrafları sadece tel zımba ile tutturularak yapıştırılmamış olan vekaletnameler kabul edilmez. (Tüzel kişileri temsilen verilen vekaletnamelere fotoğraf yapıştırılması gerekli değildir)
 
Vekaletnamede düzeltme var ise konuya ilişkin düzeltme ve çıkıntıların düzenleyen mercii tarafından imza ve mühürle ayrıca onanmış olması gerekir.
 
Tevkilen vekaletnamede asıl vekaletin tüm sayfaları sonradan verilen vekaletnameye dayanak olarak eklenmeli, okunaklı olmalı, her iki vekaletteki fotoğraf kimlik saptamaya yeterli düzeyde olmalıdır.
 
Vekaletnamelerde kullanılan mühürlerin Resmi mühür yönetmeliğine uygun olması gerekir. Plastik mühürlü vekaletnameler kesinlikle kabul edilmez.
 
Bürokrasiyi azaltmak anlamında, herhangi bir Tapu Sicil veya Kadastro Müdürlüğü tarafından kullanılan vekaletin, ilgili müdürlükçe tüm sayfaları,  onaylayan kişinin ismi ve ünvanı, onay tarihi ve dosyalandığı parsel sayfası gösterilmek suretiyle daire mührü ile mühürlenerek diğer Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinde kullanılabilir.
 
 
Yabancı ülkelerce Düzenlenen Vekaletnameler: 
 
Lahey sözleşmesine taraf  yabancı ülkelerce kendi ulusal mevzuatlarına uygun olarak düzenlenmiş olan vekaletnamelerin 5 Ekim 1961 tarihli Lahey Sözleşmesi gereğince onaylanarak, onay şerhi verilen ulusal dilin yanına Fransızca olarak ‘’Apostille ‘’ yazısının olması durumunda bu tür vekaletname ve belgeler ile Türkçe çevirilerinin o yerde bulunan Türk konsolosluğunun onayına gerek olmaksızın doğrudan müdürlüklerde işleme alınır.  
 
Lahey sözleşmesine taraf olmayan yabancı ülke noterlerinin kendi ulusal mevzuatına uygun olarak düzenlediği ( Apostille yazısı bulunmayan ) vekaletnamelerdeki noterin imzasının bağlı bulunduğu makam tarafından, bu mercii imza ve mührünün o yerdeki Türk konsolosluğunca onaylanması durumunda Müdürlüklerce işleme alınması gerekmektedir.
 
Ülkemizde kullanılacak K.K.T.C. noterliklerince düzenlenen vekaletnamelerle işlem talebi halinde söz konusu vekaletnamelerde K.K.T.C.’nde bulunan Konsolosluğumuz onayı aranması gerekmektedir.
 
Yabancı ülkelerin kendi iç hukukuna uygun olarak düzenlenmiş olan vekaletnamelerde şekil şartları aranmaz.
 
Türk Elçilik veya Konsolosluklarınca düzenlenen veya yabancı devletlerin yetkili makamlarınca düzenlenerek o yerdeki elçilik veya konsolosluklarımızca onaylanan vekaletname ve diğer belgeler,Dışişleri bakanlığı veya valiliklerin onayı aranılmadan kabul edilir.
 
Ancak muhtemel sahteciliklerin ve dolayısıyla Hazine sorumluluğunun önlenmesi bakımından; Yurt dışındaki elçilik veya konsolosluklarımızın ile ülkemiz noterince düzenlenen vekaletnamelerin, tanzim şekli ve içeriği ile yetkilinin imzası ve mührünün doğruluğu yönünden tereddüt edilerek kanaate varılmaması halinde, ilgili müdürlükçe telefon, faks, e-mail vb. tüm teknolojik imkanlardan yararlanılarak kuşku gidermeye yönelik çalışmalar yapılır, net biçimde kanaat oluşturacak teyidin alınması halinde işlem yerine getirilir. Yeterli kanaat oluşturulamaz ise işlemin ret edilir.
 
 
Vekaletnamelerde Yetki :
 
Borçlar kanununun Vekaletnameyi düzenleyen maddesinde
‘’ Vekalet akdinin kapsamı sözleşme ile açıkça tespit edilmemiş ise, ilişkin olduğu işin mahiyetine göre tayin edilir. Vekalet, üstüne aldığı (yüklendiği) işin yapılması için gereken hukuki tasarrufları yerine getirme yetkisini kapsar. Hususi bir yetkisi haiz olmadıkça vekil, dava ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez’’ denilmektedir.
 
Anılan madde: vekalet konusu ana işlemin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken işlemler varsa bu işlemlerin ayrı bir yetki almaya gerek olmadan yapılabileceğini açıklamaktadır. Bu nedenle vekaletname ile verilen temel görevin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken iş ve işlemler varsa, bunların yerine getirilmesine yönelik yapılan işlemler için özel yetki aramaya gerek yoktur.
 
Bu anlamda :vekaletnamedeki sahibi bulunduğum taşınmazları dilediği bedel ve koşullarla satmaya ibaresi,
satışa konu taşınmazın varsa öncelikle intikalini ve iştirakın feshini,
basit yazım hataları ile belgelenmesi halinde isim yanlışlıklarını yine yanlışlık varsa kaydının düzeltilmesini,
kamulaştırılmasını,
satış ve kanuni ipotek tesisini (sadece satıcı ipoteğini ) ve kanuni ipoteğin terkinini kapsar.
Yani satış için verilen ana yetkinin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri kapsar.
 
Yine vekaletnamedeki satış, bağış, ipotek vb.yetkiler bu yetki öncesi yapılabilen kadastral işlemleride kapsar (Örn: Satılacak yerin Aplikasyonu, çapının verilmesi vb.)
 
Vekaletnamede : ‘’ sahibi bulunduğum taşınmaz malları satmaya’’ ibaresi vekalet verenin vekalet verdiği tarih itibarı ile adına kayıtlı olan tüm taşınmazları ile vekalet veriliş tarihinde tescilsiz edinilmiş taşınmazı varsa  ( Hükmen kazanılmış ama tescil edilmemiş taşınmaz, murisin ölümü ile tescilsiz kazanılmış mirasa payı vb.) bu payları da kapsar. Çünkü mahkeme kararının kesinleşmesi ile karar lehdarı, ölüm olayının gerçekleşmesi ile birlikte ölenin mirascıları taşınmazlar adlarına tescil edilmese bile hukuken bu taşınmazların sahibidirler.
 
Vekaletnamede : adıma kayıtlı olan taşınmazları satmaya ibaresi vekaletin veriliş tarihinden sonra edinilen taşınmazları kapsamaz . Bu nedenle her somut olayda vekaletin veriliş tarihi ile gayrimenkulün edinim tarihi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi gerekir.
 
Vekaletnamede aksine hüküm yoksa satış yetkisi; tescili ve bedeli almayı da içerir.
 
Vekaletname ile yapılan ipotek işleminde asıl olan vekalet verenin kendisi için alacağı borç/kredi için taşınmazın ipoteğe konu edilmesidir. Müvekkil kendisi dışında 3.bir kişinin (gerçek veya tüzel kişi olabilir) borcunun teminatı olarak vekalet vermiş ise, vekalet içeriğinde bu durumun özellikle belirtilmesi gerekir.
 
Avukatların Dava Vekaleti ile işlem yaptırmaları:
 
Kesinleşmiş mahkeme kararının infazını isteyen avukatın sunduğu dava vekaletnamesinin işleme kabul edilmesi gerekir. Hükmün infazına ilişkin özel yetki ve fotoğraflı vekaletname aranmasına gerek yoktur.
 
Avukatlık kanununun 56.maddesi gereğince avukatın onayladığı vekaletname örneği ile ilişkin olduğu akit ve tescil işlemi yapılabilir. Ancak bu vekaletnameye Türkiye Barolar Birliği tarafından bastırılan pulun yapıştırılmış olması gerekmektedir.
 
Avukatlık kanununun 56.maddesi ve Avukatlık kanunu yönetmeliğinin 18.maddesinde hükme bağlanan yetki belgesinin, belirtilen yasal hükümler karşısında vekaletname niteliği taşıdığı kuşkusuz olmakla birlikte Kanununun 84.maddesi gereğince vekaletnamelerin düzenleme şeklinde tanzimi zorunlu olduğundan, noter tarafından düzenleme şeklinde tanzim edilmeyen yetki belgelerinin bir hakkın tescil, terkin ve tadiline yönelik bir tapu işleminde kullanılabilmesi ve yetkisini müvekkilden aldığı vekalet ile kanıtlayan avukatın, bu yetkisini resimsiz ve imzasının tevsik edilmesine olanak bulunmaya n bir yetki belgesi ile devretmesinin tapu sicili uygulamalarına uygun değildir.
 
Velayet, Vesayet, Tutukluluk Durumunda Verilen Vekaletnameler:
 
Vasinin, vesayeten verdiği vekaletname azledilmediği sürece geçerlidir. Kısıtlıya yeni vasi tayin edilmesi vekaleti sona erdirmez. Yeni vasinin eski vasiyi azletmesi gerekir. Kısıtlının üzerindeki kısıtlama kalkarsa vasinin verdiği vekaletname kendiliğinden sona erer.
 
Vekaletname verenin hükümlü olduğu vekaletnamede belirtilir veya bu yönde müdürlüğe bir ihbarda bulunulursa medeni kanunun 407.maddesi gereğince Cumhuriyet Savcılığından ilgilinin 1 yıl ve daha fazla süreli özgürlüğü bağlayıcı ceza alıp almadığı ve bu hükmün kesinleşip kesinleşmediği yazılı olarak teyit edilerek bir yıldan fazla özgürlüğü kısıtlayıcı ceza almış ise kendisine vasi atanmak suretiyle işlemlere yön verilmesi gerekir.
 
Vekaletin Sona Erme Nedenleri ve Azil :
 
Vekalet sözleşmesinin sona erme nedenleri borçlar kanununca belirtilmiştir. Vekalet ilişkisi aksi kararlaştırılmamış ise (taraflarca ölümden sonra da devam edeceği kararlaştırılmış olabilir) taraflardan birinin ölümü gaiplik hükmünün ilanı, medeni hakların kullanılabilmesi yeteneğinin kaybı, iflas, istifa, azil ve süreye bağlanmış ise sürenin dolması ile son bulur.
 
Kanunda sayılan vekaleti sona erdiren sebeplerden herhangi birisi bulunmadığı sürece ( vekaletnamenin düzenleme tarihi üzerinden 10 yıl veya daha fazla zaman geçse bile) o vekaletname ile işlem yapılır.
 
Vekaletten azil herhangi bir şekle tabi değildir.Azil noter vasıtasıyla yapılabileceği gibi dilekçe,mektup, faks ile de yapılabilir.
hazır emlak sitesi